İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi
İç Hastalıkları AD Öğretim Üyesi ve Geriatri Uzmanı
Yaşlanan insanların çoklu hastalıkları ortaya çıkmaktadır. Yani aynı anda birçok sağlık sorunu yaşlı kişilerin yaşamındadır. Tek başına beyin ve sinir hasarı ya da kaybı ile seyreden beyin ve sinir harabiyeti yapabilen hastalıklar, tek başına demans veya bir başkası değildir. Diğer organ sistemlerinin hastalıkları da aynı anda ortaya çıkabilmektedir. Bu insanların çok sayıda aldığı ilaçlar var ve bu ilaçlar bazen etkileşime girerek insanların biyolojisinde, kan birleşenlerinde, organ fonksiyonlarında ya da şuurunda bir bozuluma ortaya çıkıyorsa, aklımıza öncelikle araya yeni bir sağlık sorunu girdiği gelmelidir.
Demans tablosu hızlı değişmez. Merkezi sinir sistemini etkileyen, yani beynin dışında bir sorun ortaya çıkmış olabilir. En fazla görülen hastalığımız diyabet, yüksek tansiyon, böbrek ve kalp hastalığıdır. Bunlarla ilgili ilaçların yan etkileri olabilir. Bu ilaçlara bağlı kanda bir takım elektrolit dengesi bozulmuş olabilir. Kan elementleri veya kan şeker değerleri değişmiş, yükselmiş ya da düşmüş olabilir. En fazla gördüğümüz sağlık sorunu enfeksiyonlar olabilir, öncelikle akla bunlar gelmelidir. Bunun dışında uyku bozuklukları, ağrı, depresyon ve onun devamında da iletişim bozulması ile kişilerde dağılma, kopma gibi durumlar yaşanabilir. Birçok sebep, ikincildir. Önce bunları gözden geçirmek ve elemek gerekiyor. Bunlar dışlandığında ancak başka merkezi sinir sistemini ilgilendiren bir sorun var mıdır diye bakılabilir. Ama bunlardan en sık olanı idrar yolu ve alt solunum yolu enfeksiyonu gibi enfeksiyonlardır.
İnsanoğlunun yakıtı tabi ki besinlerdir. Hepimiz sıvı ve gıdaya muhtacız. Yeteri kadar, hatta sağlıklı ihtiyaçlarımızı karşılayacak şekilde beslenemezsek böyle bir durumda hastalıklarımızın kötüleşeceği aşikârdır. Demans da kronik hastalıklardan bir tanesidir. Vücudumuzda enerjiyi en başta kullanan dokulardan, organlardan bir tanesi beyindir. Eğer bir insan günlük enerji ihtiyacını karşılayamazsa, metabolizması yavaşlar. Etrafla olan iletişim, ilgi, alaka da bozulur. Kişide uyku hali başlar. Bundan daha ötesi de enerjinin kaynaklarının seçimidir. Hangi durumda, vücudun hangi enerji kaynağına başvuruyor olmasıdır. Dolayısıyla, sağlıklı bireysel beslenme çok önemlidir.
Önemli bir besin öğesi proteinlerdir. Sağlıklı yaşlanma ve sağlıklı beden için spor, hareket, kas kütlesi, kas sağlığı çok önemlidir. Eğer günlük gıda tüketimi içerisinde yeteri kadar protein, hatta kaliteli proteinler yer almazsa, vücut kas dokusunu parçalayacaktır. Harekette, ileri yaş kişilerde pandemi döneminde kas dokuları çok azaldı. Birçok insan hekimlere “ben hastalandım, ben de bir sorun var, niye çok çabuk yoruluyorum, nefes nefese kalıyorum” diye geliyor. Hâlbuki bu insanlarda değerlendirme yaptıktan sonra anlıyorsunuz ki, aynı bedeni taşıyan eski kas kütlesinin artık olmadığı, kas miktarı geride kaldığı için ayağa kalkmakta zorlandığı, nefes darlığı başladığı ve kendini hasta, yorgun hissettiğidir.
Protein alımı geride kalırsa, kas parçalanır. İleri yaşta bunun için zaten kritik bir faktördür. Böylece kas kütlesini yitiren yaşlılar daha hareketsiz, daha bağımlı hale gelir. Başkasına bağımlı olmak moral, motivasyonuda çok bozar. İnsanlarda bu sefer, depresyon da kolaylaşır. Demek ki yeterli enerji, yeterli protein ve diğer mikro besin ögelerine ihtiyaç var, besinlerimizdeki yağı hemen düşman olarak ilan etmemek gerekiyor. Çünkü beslenmemizde yağlarda önemli ve yeteri kadar doğru yağları tüketmek gerekiyor. Mineraller, tuzlar, vitaminler de vücut için çok önemlidir. Dengeli, sağlıklı bir beslenme şarttır ve vücutta su eksik kaldığı zaman da böbrek yetmezliği ortaya çıkabilir. Bu bir detoks mekanizmasıdır. Vücudun kendi artıklarını, toksinlerini atması için çok önemlidir. Dolayısıyla yeteri kadar su da almak zorundayız ve çeşitli beslenip, sağlıklı kimyasallardan uzak ve özellikle ileri yaşta yeteri kadar protein almak zorundayız.
Enfeksiyonlar büyüklerimizde çok sık görülen hastalıklardır. Acaba neden bu enfeksiyonlar büyüklerimizde sık görülüyor, onların yaşamlarında atlananlar ne, dikkatimizde olması gereken hususlar ne, demek ki büyüklerimizin sağlığının sürdürülmesi için öğrenilmesi ve uygulanması gereken çok önemli şeyler var.
Hasta yakınları ve hastalar iyi olmayı ister. Eğer bir bireyin hastalığı iyi olursa; kendi de iyidir, mutludur, huzurludur. Hasta yakınları da annem, babam ile rahat iletişim kurayım, beni tanısın, iyi ve keyfi yerinde olsun, mutsuz olmasın, ağrısı ve sıkıntısı olmasın ister. Yaşamda her şeyin temelinde iyi olmak vardır. Hastalığın seyri, verilen mücadele, geçen zaman içerisinde hastanın kaybettiği bazı yetileri, bağımlı hale gelmesi çok önemlidir. Yaşlılar ve yardım veren kişiler o süreci yaşarken mümkün mertebe hayat kalitesini korumayı ister.
Demans ilerleyen bir hastalıktır ve ilerlerken iletişimde ve bilişsel bozulma bir anda, aniden bizim önümüze çıkan problemlerdir. Buna tıpta ani bilişsel bozulma anlamında “delirium” denmektedir ve normal seyrin dışında, ani gelişen bir sorundur.
Yaşlıların giden seyirlerinde, mutlu-mesut mevcut bir kararlılık, denge kurulduktan sonra işler bu süreçte giderken aniden ortaya çıkan enfeksiyonlar sağlığın bozulmasına neden olabilir. Bu durumların gelişmesiyle hasta yakınları ve hastalar hekimlerine “hastamızın iki gündür şöyle sıkıntısı var, uyumuyor vs.” gibi şikâyetlerden bahsedebilirler. Dolayısıyla yaşlılarda normal giden seyrin bir anda bozulmasında gelişen enfeksiyonlar nedeniyle kan kimyasındaki bozulmalar mutlaka değerlendirilmelidir.
Sonuç olarak yaşlıların yaşam kalitelerinin bozulmasında en sık görülen neden enfeksiyonlardır ve bunların başında da ilerleyici solunum sistemi enfeksiyonları gelmektedir. Bu enfeksiyonların nedenlerinin başında ise yaşlı kişilerde yutma bozuklukları başlaması, beslenmede gıdaların acele ile verilmesi, alınan gıdaların akciğerlere inerek enfeksiyonlara sebebiyet vermesidir.
Yaşlı kişilerin yutma fonksiyonları problemlidir. Pipet ile gıdalar ağızlarına negatif basınç ile çekilmeye çalışırken gıdaların akciğerlere kaçırılarak son derece yaşamsal tehlikesi olan akciğer enfeksiyonlarının oluşması kaçınılmazdır. Yaşlı hastaların hayatını da tehdit eden durumlar içerisinde akciğer enfeksiyonunu en tepeye koymak mümkündür ve özetle bunun sebebi de gıdaların solunum yoluna kaçırılmasıdır.
Yaşlı bir bireyin farkında olmadan akciğerlerine gıdaları soluması halinde; nefes darlığı, sık nefes almaya başlama, yüksek ateş (olabilir veya olmayabilir), göğsün inip-çıkması, hastanın nefes almakta zorlandığı görülebilir. Daha erken evrelerde sık sık görülen enfeksiyon sorunu ise idrar yolu enfeksiyonudur, genellikle bu sorun hiç bitmez veya tekrarlama eğilimindedir, hasta yakınları “biz bunun için ne yapacağız, yanlış bir şeyler mi yapıyoruz” şeklinde serzenişte bulunurlar, ancak hasta yakınları tarafından yanlış yapılan bir şey yoktur. Vücutta organlar yaşlandıkça aralarındaki koruyucu bariyerlerde bozulduğu için enfeksiyonların oluşması maalesef kolaylaşmaktadır.
Hijyen, temizlik, bakım, tuvalet sıklığının takip edilmesi, altının temiz tutulması, bezinin değiştirilmesi, gerektiğinde zamanlı tuvalet yaptırmaları, idrar sıkışıklığının fazla oluşmasına izin vermeme gibi önlemler alınabilir. Enfeksiyon varlığında doğru olan; doktor mutlaka görmeli, tahlilini yapmalı, kültürünü görmeli ve uygun antibiyotiği vermelidir.