İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon AD Öğretim Üyesi
Egzersizle fiziksel aktivitenin de farkını vurgulamakta yarar var. Fiziksel aktivite bir yerden başka bir yere vücudumuzun hareket etmesidir ama egzersiz planlı, programlı, belirli bir amaca yönelik, belli bir süresi olan, belli bir şiddeti olan programlanmış aktivitelerdir. Bunların etkileri beyinde de görülmektedir.
Beyinde ne gibi değişiklikler olduğu irdelenecek olursa; egzersiz beyinde kan dolaşımını arttırmakta ve beyinde zararlı, olmaması gereken bir proteinin oluşmasını engelleyebilmektedir.
Beyinde yapılan magnetik rezonans incelemelerinde bilişsel fonksiyonlar ile ilgili beynin önemli bölgesi olan hipokampus bölgesinin egzersize bağlı olarak hacminin arttığı gösterilmiştir. Ayrıca egzersiz beyinde çeşitli biyokimyasalları da etkileyerek Alzheimer hastalığına karşıda beynin pozisyonunu güçlendirmektedir.
Egzersiz beyni aslında endirekt olarak etkilemektedir. Egzersizin etkileri sadece beyinde değil, kas-iskelet sisteminde ve diğer organ sistemlerinde de görülmektedir. Egzersizin tansiyonumuzu ve kan şekerini düşürücü, kan yağlarını düzenleyici özelliği vardır.
Egzersiz demans hastalarının iştahını artırmakta, moralini yükseltmekte, doğal ağrı kesici maddeler denilen endorfinlerin salgılanmasını artırmakta ve bu hastaların gösterebileceği ajitasyonları azaltmaktadır.
Demanslı hastaların çoğunlukla ileri yaşlarda olduğunu, birçok hastalıkların onlara eşlik ettiği düşünülecek olursa, bu hastalarda çok fazla egzersiz seçeneği kalmamaktadır. Ama yapılması gereken en önemli egzersiz fitness denilen, bugün halk arasında da çok yaygın olarak bilinen aerobik, yani vücut dayanıklılığını artıran, kollarımızı ve bacaklarımızı güçlendiren egzersizler, bunların ikisinin beraber yapılması son derece önemlidir.
Bu tür egzersizler beyinde çok olumlu etkiler gösterdiği gibi kas-iskelet sisteminde kasları güçlendirmektedir, kaslardaki hacim kaybı gerilemek yerine güçlenmekte veya korunmaktadır. Böylece kişilerde görülebilen denge problemleri ve dayanıklılık kayıpları azaltılarak düşme problemleri önlenebilmektedir.
Düşmeler, demanslı hastalar için en önemli tehlikelerden bir tanesidir ve ölümcül olabilmektedir. Düşmeler sıklıkla kırıklara yol açarak bireylerin yaşam kalitelerinde hızlı kayıplara ve bağımlılıklara neden olabilmektedir.
Dayanıklılık egzersizi olarak vücudumuzun büyük bir kas grubunun çalıştığı ritmik, uzun süreli yapılan egzersizleri anlıyoruz. Bunlar bizim kalp ve dolaşım sistemimizi, solunum sistemimizi geliştirmektedir ve vücudumuz daha fazla oksijen yakar hale gelmektedir. Ne kadar adım atarsanız o kadar etrafa ısı yayılır. O yüzden fazla oksijen tükettiğimizde de kendimizi zinde hissederiz.
Bunun en kolay yolu bu demanslı hastalar için yürüyüştür. Eğer ağır demanslı bir hasta ise, yürüyüşler gözetim altında yapılmalıdır veya bazı bireylerde walker denilen güvenli yürüyüş aparatları kullanılmalıdır.
Demanslı hastalar yürüyüş yapmaktan çok çabuk sıkılabilmektedirler. Bu bireylerin gerekirse yanlarında torunları ya da bir evcil hayvan olabilir ya da müzik eşliğinde yürüyebilirler. Değişik ortamlarda da kontrollü yürüme onları sosyal açıdan mutlu edeceği için iyi bir alternatif olabilir.
Bu aktiviteler orta yoğunlukta olmalıdır. Başlangıçta düşük sürelerle başlanmalı ve birkaç ayda 30 dakikaya çıkmalıdır. Mutlaka ısınma ve soğuma hareketleri olmalıdır. Bunlarda genellikle germe egzersizleri şeklinde olmalı ve gerekirse hasta yorulmasın diye bölünmelidir. Yüzme, ağır demanslı hastalarda gözetim altında olmalıdır.
Güçlendirme egzersizlerinin en kolayı, hasta otururken de yapabilir. Ağırlıklarla çalışmak, kollarımız için 1 kg ağırlık, bacaklarımız için 2 kg ağırlık yeterli olmaktadır ve hasta bunları televizyon karşısında da yapabilir. Bu ağırlıklarla kolları açıp-kapama, kollarımızı öne uzatıp kendimize doğru çekme hareketleri yapılabilir. Germe destek bantları ile de bu hareketler yapılabilir. Bu egzersizler düşük gerginlikte olmalı ki, hasta zorlanmasın.
Bu zorlanmalar hastanın tansiyonunun yükselmesine sebep olabilir. Bunlar eğlenceli hale getirilebilir. Günlük ev işleri ile birleştirilebilir. Yatakta olan, yatağa bağımlı hastalar için eklem hareket açıklığını koruyucu egzersizler çok önem taşımaktadır.
Bu hasta zaten yatakta yatıyor, niye egzersiz ile bunu koruyoruz denilebilir. Hastanın bakımı kolaylaşsın ve sağlığını sürdürebilmesi amacıyla bu egzersizler yaptırılmalıdır. Diyelim ki hastanın tuvalet hijyeni zor sağlanıyor ve bacaklarında kısıtlılık var. Yine kısıtlılıklar hastaya ağrı verebilir. Tekerlekli sandalye ile bu hastanın tek hareket şansı olabilir. Hastanın ona oturtulması zor olabilir. Beyin egzersizlerini her aşamada çok ağır değil ise, mutlaka ilave etmemiz gerekiyor. Yoğunluk çok önemlidir. Hasta egzersiz yaparken, konuşabilmelidir. Eğer konuşamıyorsa, biraz süre ve sıklık azaltılmalıdır.
Demanslı hastanın egzersiz başarısında, bakım veren ve alan kişi ile hastanın iletişimi ve hastanın motivasyonu çok önemlidir. Uzun süre yatmış bir hastayı motive etmek kolay değildir. Bu nedenle bakım veren oğlu, kızı her kim ise asla pes etmemeli ve defalarca göstermelidir.
Hasta egzersizin olumlu etkilerini gördükçe, bunu yapmak için çaba gösterecektir. Bu hastaların uzun süre yatan hastalar olduğunu düşünürsek; ayağa kalkarken, sabahları yataktan kalkarken, tansiyonları düşebilir. Bu durumlar aldığı ilaçların yan etkisi olabilir. Sinir sistemimizdeki dengesizlikler buna zemin hazırlayabilir. Bu nedenle, bu hastaların yavaşça oturduktan ve bir süre bekledikten sonra ayağa kalkmalarını önermek gerekir.
Bu hastaların ağırlıkla çalışırken ağırlıkları ellerinden düşürmelerine karşı (ayaklarına düşürebilirler) sağlam ayakkabılar giymesi gerekir veya önlem almak gerekir.
Yürüme ve yüzme dışında hasta, kondisyon bisikletine binebilir, koşu bandına binebilir. Bahçe işleri, yine iyi bir dayanıklılık egzersizi, fitness egzersizi yapabilirler. Kondisyon bisikletine binerken hastanın dizlerinde sorun varsa, çok fazla bükmemek için oturma yeri yükseltilebilir. Dengesi bozuk olan hastalar oturdukları yerden kol bisikleti ile çalışarak fitnesslarını, kardiyovasküler kapasitelerini arttırabilirler.
Bu hastaların önemli bir kısmının tabi ileri evrelerde olanların daha fazla evde olduklarını düşünürsek, yürürken son derece dikkatli olmaları gerekiyor. Ev düşmelerine karşı bazı planlamalar dâhilinde ilerlenmelidir. Örneğin; halılara takılmamalı, torunlarının oyuncakları ortalıkta olmamalı, gece kalktığında oda ışıklandırılmış olmalıdır, yürüme hatları boyunca duvarlara ve tuvaletlerinin etrafına tutunma barları yapılmalı.
Banyoda, tuvalette hastanın oturma yerinin yükseltilmiş olması, tutamakların olması son derece önem taşıyor. Bu hastalarda, kırık olma ihtimaline çoğunlukla kemik zayıflığı da eşlik ettiğinden, düşmeler çok fazla ve ölümcül sonuçlara yol açabilir.
Bu hastaların sıvı kaybı egzersiz esnasında daha da belirgin olabilir. Susama ihtiyacı genellikle pek görülmediğinden bol sıvı alınmasına dikkat edilmeli, tok karnına yürünmesine dikkat edilmelidir. Egzersizler bölünerek yapılmalı, gün içine dağıtılmalıdır. Mesela; hasta 15 dk yürüyüp, 1-2 saat dinlendikten sonra bahçe işleri ile uğraşabilir. Çok ileri demans vakalarında, bir odadan bir odaya geçmek bile egzersiz kabul edilebilir. Sandalyede oturmak bile hasta açısından birçok problemi önleyecektir. Bunlara karşı dikkatli olmamız gerekir.